19 Eylül 2007 Çarşamba

Şebnem Sönmez Röportajı




'Zihniyet değişmiyor'


'Elveda Rumeli' dizisinde rol alan Şebnem Sönmez, azınlıkların birlikte mutlu yaşaması konusunda yıllar geçse de politikaların değişmemesinden şikayetçi.



atv'nin yeni dizisi 'Elveda Rumeli'nin çekimleri için Makedonya'da bulanan Şebnem Sönmez'i İstanbul'da yakaladık. Her halinden heyecanlı ve keyifli olduğu anlaşılan Sönmez'e, 'Elveda Rumeli' hakkında merak edilenleri sorduk.
* Dil eğitimi aldığınızı biliyoruz. Kimlerden aldınız? Zekir Bey'den dil eğitimi aldık. Kendisi altmış yaşında. Üsküp'teki Türk Tiyatrosu'nun en yaşlı çalışanı. Zaten bizim resmi olarak dil koçumuz oldu. Bütün teksti Ali Can Bey yazdıktan sonra bize gönderiyor. Biz de Zekir Bey'le üstünden teker teker geçip ifadelerin uygunluğunu konuşuyoruz.
* Özel ifadeler, deyişler var mı? Özellikle bunu çok istedik. Harika yapıyor Zekir Bey de. Oranın çok eski atasözleri ve deyimlerini kullanarak anlatıyoruz ki, insanlar bildikleri atasözlerinin nereden kaynaklandığını da anlasınlar.
* Niye Elveda Rumeli, sizi çeken neydi bu senaryoda? Bir kere tarihti. İkincisi coğrafyaydı. İkisi bir araya gelince çok enteresan bir cazibesi var. Çünkü insanlara tarihi anlatmanın çok büyük bir önemi olduğuna inanıyorum. Ama bunun nasıl aktarıldığıyla da çok ilgiliyim. Burası da çok sayıda azınlığın bir arada olduğu bir coğrafya. Ve beni en çok ilgilendiren şey, 'İnsanların bir arada mutlu yaşaması niçin mümkün değildir?'. Bu benim kendi sorum zaten. Neden birileri bir şeyler yapıyorlar da insanları birbirine düşürüyor? Aslında insanların birbirleriyle hiçbir problemi yok. Ama politikaların sonucunda bu hale geliniyor.
* 2007 Türkiye'si ve 1896 Manastır'ı aynı... Evet aynı öyle... Dekor değişiyor, kostüm değişiyor ama zihniyet değişmiyor. Ve bu beni çok ilgilendiren bir şey.
* Oynadığınız karakteri biraz anlatır mısınız? Cazip bir karakter. Çünkü bir yandan benzetebilirsiniz oynadığım diğer karakterlere, enerjisini benzetebilirsiniz ki o zaten bana ait bir şey. Ama Fatma karakterinin diğerlerinden farkı tamamen evin içinde bütün hayatı kotaran, otoriter olduğu çok net, ama hayatla savaşan ve bununla memnun bir kadın.
* Makedon oyuncularla aranız nasıl? Harikalar. Yüzde 80 oyuncumuz Makedon. Ve Makedon oyuncular zannediyorum kendi disiplinleriyle alakalı, eğitimleriyle alakalı, Tito'dan itibaren aldıkları çok önemli bir etkiyle alakalı, çok disiplinliler, çok çalışkanlar. Ben önümüzdeki yıllarda başka projelerde de onlarla çalışmak isterim. Oyun da oynayacağız onlarla.
* Beraber çalıştığınız genç oyuncularda ışık görüyor musunuz? Vallahi iyi oluyorlar bence, daha da iyi olacaklar. İçlerinde oyunculuğa yeni başlayanlar var. Onlarda ışık var. Onlar devam eder gider. Ama oyunculuğu daha önce denemiş olanlar, tabii daha çok tecrübelenecekler, çok zor işleri.

Elveda Rumeli 1. Bölüm






1896’da Makedonya’nın Pürsıçan kasabasına bağlı küçük bir köyde Sütçü Ramiz, beş kızı ve karısı Fatma’yla güç bela geçinip gitmektedir. En büyük kızı Hatice, babasından habersiz, kasabanın fakir terzisi Hasan’ı sevmektedir. Ancak Hasan bir türlü konuyu Ramiz Efendi’ye açıp da kızı isteyememiştir. Görücü Bedia’nın Fatma’ya getirdiği haber ortalığı karıştırır. Kasabanın zengini Kasap Cabbar Efendi Hatice’ye taliptir. Küçük kız Zarife, ablalarının bir an önce evlenip sıranın ona gelmesini dilerken, kasabaya yeni gelen muallim Aleks’le tanışır. Ortanca kız Vahide ise, hayallerindeki gibi kahraman bir erkeğin Pürsıçan’da olmadığından yakınır.
Bu sırada İstanbul’da, Padişah Abdülhamit’i tahttan indirip Meşrutiyeti ilan etmek isteyen İttihatçi’lerin toplantısı, zabitlerce basılır. Baskından yaralı olarak kurtulan Tıbbıyeli Mustafa, saklanmak üzere Makedonya’ya doğru yola çıkar.